Emine Bulut Cinayeti ve Ataerkil Toplum

Emine Bulut Eski Kocası Tarafından Öldürüldü

Ataerkil Toplumun Kadınlar Üzerindeki Hegomonyası



Kadına şiddet başlığı altında haberlerde ve sosyal paylaşım sitelerinde yer bulan bu haberler ataerkil toplumda yaşadığımız ve haftada 3-4 kez yaşandığından dolayı bizim için normal bir hale geldi. Nasıl şehit haberlerinde duygusuzlaşıp yapılan saldırılara ve yaşanan ölümlere karşı tepkisiz kaldıysak, kadına şiddet  konusunda da bu yolda ilerledik. Biz "Carpe Diem" cümlesini çok yanlış anladık galiba toplum olarak. Anı yaşarken günü kovalarken geçmişte olanları unutup sonrasında yaşanan olaylar bizim için sıradanlaştı. Gün içindeki rutin haberlere döndü. İnsan canını önemsemedik ve bunları normal şeylermiş gibi karşılamaya başladık.



Her sene ülkemizde yüzlerce kadın cinayeti yaşanıyor. Kimisi eski sevgilisi tarafından kimisi kocası tarafından. Bunlara bu hakkı kim veriyor? Bu kişiler bu rahatlığa nasıl erişip bir insanın bir canlının yaşamına son verebiliyorlar ? Hele ki öldürdükleri kadınlar, ya sevgilisi ya da eşi. Ataerkil toplumda erkeğin konum olarak yeri kadına göre önemlidir ama biz işe kinimizi nefretimizi de kattığımız için ataerkil toplumda kadının şemadaki yeri mezar olarak değişti.

Doğmadan önce rollerimiz belirleniyor. Önce cinsiyetimize göre, sonra ten rengimize göre ve sonra da taşıyacağımız soy adının gücüne göre. Burada en başta kaybeden hep kadın oluyor. Ne kadar okursa okusun ne kadar kendini geliştirirse geliştirsin içinde bulunduğu toplum  yeterli refah seviyesinde olmayınca bir bataklık misali içine çekip yok ediyor kadınları. Bugünlerde gene bir kadın cinayetine tanık olduk.



Her gün yaşanan bu vahim olaylara bir yenisi de Kırıkkale'de eklendi. Olay 18 Ağustos Pazar günü Menderes Caddesi'nde bulunan bir restoranda gerçekleşti. Emine Bulut eski eşi Fedai Baran ile bu restoranda bir araya geldi. Emine Bulut'un yanında 10 yaşındaki kızı F.B.B'de vardı. İkili arasında gerçekleşen konuşma tartışmaya dönüştü.

Fedai Baran kendini kaybederek eski eşi Emine Bulut'u gözü dönmüş bir şekilde bıçaklamaya başladı ve boğazını kesti. 10 yaşındaki kızının yanında bıçaklanan Emine Bulut, korku içinde içinde "ölmek istemiyorum" diye etrafındakilere sesleniyordu. Kızı ise annesinin yanında "anne ne olur ölme" diyerek etrafından yardım bekliyordu.

Bu vahşeti de unutacağız diğer unuttuğumuz vahşetler gibi. Olayları hep kendi çıkarımıza göre yorumladık. Ataerkil toplum yapısını da kendi isteklerimiz doğrultusunda şekillendirdik. Erkeğin hakkı dünyaları almak iken kadının hakkına sus kaldı. Seni doğuran kadın, seni seven kadın, sana evlat veren kadın, senin hayatının % 80'ini oluşturan kadın. Güçsüz gördük kadını, karşılık veremez nasıl olsa dedik. Ama onlar her şeyini verdi bizim için en sonunda canlarına da göz diktik bize verdikleri yetmez gibi.

Bu ne ilk ne de son kadın cinayeti olacak. Kadınlara karşı bu kadar kini nefreti nasıl büyüttük içimizde? Baskılarla kontrol edemeyince öldürmeye başladık kadınları. Bu kötü baskı kadınların omuzlarından kalkmadığı sürece gündemin rutin haberi olmaya devam edecek kadın cinayetleri. Bu kini öfkeyi nefreti içimizden atmadıkça arkası kesilmeyecek darpların, tacizlerin, tecavüzlerin ve bunlar yetmezmiş gibi cinayetlerin.

Etiketler: